Bu sene gezmeyi sevmeyen, tatil anlayışı bir tatil köyüne kapanıp yüzmek, uyumak ve yemek yemek olan babam bile bu tatil anlayışından sıkıldığını itiraf etti. "Seneye çadır alıyoruz" bile dedi ama nasıl yalan olacak belli değil. Kısmet bakalım.
Dün gece de Ozan ile plaj partisinde dans ettim. Bu konuda fazla söze gerek yok diye düşünmekteyim, zira kendisi dansıyla Korhan'ı bile büyülemiş(!) bir insan. Ama tatilin en güzel detayı midyeyle kavuşmamızdı sanırım. Bir süre krizlerimi dindirir diye umuyorum bu karşılaşma.
Yalnız hava nasıl sıcak belli değil. Bunu özellikle saat 2'de, toz duman, hiç bir gölgenin olmadığı bir yolda arabamızın lastiği patladığında ve yedek lastiğimiz olmadığında fark ettim. Böyle terin damla damla akması olayını o an yaşadım. Ama tesadüfler işte, kimse açıklayamıyor ya, o esnada yoldan markası, modeli, hatta rengi bile bizimkiyle aynı olan ve 32 plaka bir arabanın ilerde durması ve bunun nedeninin kızlarının Ozan'ın okuldan arkadaşı olması olasılığı nedir ki? Şans işte, bu olay olmasa buharlaşıp havaya karışırdık heralde. O zaman dünya üzerinde bıraktığım iz bu kadar olmazdı belki de..
Not: Dünya üzerinde dedim ama o kadar küçük ki dünya üzerinde göstersem görmezdiniz. Türkiye üzerinde gösterdim ben de. Türkiye'nin dünya üzerindeki yeri için (bkz. google maps)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder