4 Aralık 2009 Cuma

Eskiden olsa

Eskiden olsa; bayram için Isparta'ya giderken yolda benimle zorla kanka olup numaramı filan alan türbanlı kızı, anneannemi, annemi, sarmaları, sarı burmaları, baklavaları, şehriye çorbasını, 2 yıl görmeyince biri delikanlı biri de evcilik oynama çağına gelmiş kuzenlerimi, Ceylinle nasıl evcilik oynadığımı, bayramda internetten matemetik ödevi yerine "iyi bayramlar" yazısını gördüğümdeki sevincimi, annemle yapıp burnumuzu batıra batıra yediğimiz tiramisuyu, 11 yaşından beri sigara içen babamın sigarayı bırakışını ve her saati sayışını, kardeşimin kız arkadaşıyla olan enteresan ilişkisini ve dönüş yolunda üstüme ölen kızı ballandıra ballandıra anlatıp uzunca bir postla blog alemine geri dönerdim. Ama farkettim ki ben mutlu olduğumda yazmıyorum. Yazamıyor da olabilirim belki. Ama bırak blogu, günlük yazmayı bile bıraktım bir süredir. Bu nedenle süper bayram hikayelerimi dinleme fırsatını yakalayan şanslı azınlıktan olamayacaksınız. Oops.

P.S. Otobüsteki yol arkadaşı tiplemelerime "bütün yol boyunca susmayan ve zorla arkadaş olup numara isteyen kız modeli"ni ve "otobüse biner binmez uyumaya başlayan, ilerleyen saatlerde omzunuza yatıp uyandırmaya çalışınca uyanmayan kız modeli"ni de eklemek istiyorum ama biriktirip öyle açıklarım beki bir gün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder